23 Nisan 2014 Çarşamba

İslamoğlu Tef. Ders. MÜDDESSİR SURESİ (37-47) (184-A)b



a sayfasından devam





37-) Limen şâe minküm en yetekaddeme ev yeteahhar;



Sizden ileri geçmeyi yahut geri kalmayı dileyen için (uyarıdır). (A. Hulusi)



37 - İçinizden ileri gitmek veya geri kalmak istiyen kimseleri. (Elmalı)





Limen şâe minküm en yetekaddeme ev yeteahhar içinizden öne geçmeyi veya arkada kalmayı dileyen herkes için. Öne geçmeyi dilemek, arkada kalmayı dilemek. Dikkat buyurun, bu karşılıkları bahusus seçtim naçizane. Öne geçmeyi dileyen öne geçer. Arkada kalmayı dileyen de arkada kalır. Daha doğrusu öne geçmeyi dileyenin öne geçmesini Allah diler, arkada kalmayı dileyenin arkada kalmasını da Allah diler. Siz ne dilerseniz kendiniz için, Allah’ta sizin için onu diler. Onu söylüyor zaten.





38-) Küllü nefsin Bima kesebet rehiynetun;



Her nefs yaptığının getirisine mahkûmdur! (A. Hulusi)



38 - Her nefis kazancına bağlıdır. (Elmalı)





Küllü nefsin Bima kesebet rehiyneh her can yaptığı tarafından rehin alınmıştır. Bu ayet berceste ayet. Bu ayet mihenk ayet. Bu ayet bu surenin kalbi. Her can kendi yaptığı tarafından rehin alınmıştır. Kendi elleriyle kazandıklarının rehinidir diyor. Rehinesiymiş, biz rehine imişiz. Kimin rehinesi? Kendimizin, yaptıklarımızın rehinesi imişiz. Peki ne yapmışız? Kötülük mü, iyilik mi. İşte burada;





39-) İlla ashâbelyemiyn;



Ashab-ı Yemîn hariç! (A. Hulusi)



39 - Ancak ashabı yemîn. (Elmalı)





İlla ashâbelyemiyn ancak, belki buradaki istisna edatını ne var ki, veya ancak diye müstakil olarak bir başlangıçta sayabiliriz. Bir öncesiyle birlikte düşündüğümüzde o zaman Her can yaptığı kötülüklerin rehinidir diye rehinesidir diye parantez için bir açıklama koymak durumunda kalırız kötülüklerin cinsinden.



İlla ashâbelyemiyn ancak sağduyu sahipleri müstesna, akıl sahipleri müstesna, vicdan sahipleri müstesna. Ashabelyemiyn den vicdanlılar manasını da vermeyi uygun buluyorum, çünkü ashabımeş’eme vicdansızlara delalet ediyor bazı yerlerde.





40-) Fiy cennatin, yetesâelun;



Cennetlerdedirler, Sorarlar; (A. Hulusi)



40 - Cennetlerdedir, soruştururlar. (Elmalı)





Fiy cennatin onlar cennettedirler yetesâelun hep bir ağızdan soracaklar,





41-) 'Anilmücrimiyne;



Mücrimlere: (A. Hulusi)



41 - Mücrimlerden. (Elmalı)





‘Anil mücrimiyn, kime soracaklar? Mücrimlere, yani günahı hayat tarzı haline getirmiş olanlara. Bir tek günah işleyene mücrim denmese gerek. Çünkü mücrim isim olmuş, cürüm, günah ona isim olması için günahı ahlak haline getirmesi lazım. Bir kimseye mücrim denmesi için onun günahı tabiat haline getirmesi lazım. Onun için bu cümleyi, bu ayeti şöyle çevirmem gerekli; Günahı hayat tarzı haline getirenlere soracaklar cennetlikler.





42-) Ma selekeküm fiy Sekar;



"Sizi Sakar'a (dev alevli kuşatan ateşe) sokan nedir?" (A. Hulusi)



42 - Nedir, diye: sizi sekare sokan? (Elmalı)





Ma selekeküm fiy Sekar sizi sekara sokan nedir. Aslında selekeküm kelimesine tam mana verecek olursam; sekarın uydusu haline getiren nedir demem lazım. Yani sizi sekara bağlayan, kopmaz bir bağla bağlayan sekardan bir türlü ayırmayan şey nedir? Evet, adeta onlar cehennemden kaçsalar cehennem onlara koşacak, sekar onlara koşacak. Çünkü kendi içlerinde getirdiler. İnsan kendisinden kurtulamaz ki. Ateşi kendi içinde getirdi.



Cennetini de içinde taşır, cehennemini de içinde taşır. Cennetini içinde taşıyanlar gittiği yere onu da götürürler. Cehennemini içinde taşıyanlar da gittiği yere onu götürürler. Burada öyle soracaklar sizi bu iç yakan ateşe kim soktu.





43-) Kalu lem nekü minelmusalliyn;



Dediler ki: "Musallîn'den (bilfiil salâtı yaşayanlardan) değildik!" (A. Hulusi)



43 - Derler: biz namaz kılanlardan değildik. (Elmalı)





Kalu cevap verecekler lem nekü minelmusalliyn biz namaz kılanlardan değildik, olmadık şeklinde çevirmem doğru olmasa gerek. Daha doğrusu, çok sınırlı bir mana olur. Musalliyn namaz kılanlar manasına gelir yalınkat. Ama Kur’an da salât; 18 ayırıma, manada kullanılır. Bunlardan biri de bir sonraki surede kullanılacak olan manadır ki gerekten de manidar bir manadır bakınız; Bir sonraki sure Kıyamet suresinin 31-32 ayetlerini okuyorum;



Fela saddeka ve lâ sallâ. (Kıyamet/31); o ne tasdik etti hakikati ne de namaz kıldı diye çevirmiyorum;



Ve lâkin kezzebe ve tevellâ (Kıyamet/32) fakat ne yaptı yalanladı ve sırt döndü.



Saddeka ve sallâ yalanlama ve sırt dönmenin zıddıdır, mukabilidir. O zaman sallâ ya ne namaz kıldı manası vermek yerine yüz dönmek, Allah’a yüzünü dönmek manası vermemiz lazım. Çünkü tevella nın zıddıdır. Tevella Allah’a sırtını döndü, sallâ yüzünü döndü. Bu durumda aydınlanmıyor mu? Harika bir biçimde açılmıyor mu burada ki ifade; Kalu lem nekü minelmusalliyn dediler ki biz Allah’a yüzümüzü dönmemiştik. Yüzünü dönmeyen sırtını döner, veya yanını döner. Yani yüzümüz Allah’a dönük değildi. Demek ki namaz kılmak, yüzünü Allah’a dönmektir. Kıbleye dönmek yüzünü Allah’a dönmektir. Allah (haşa) kıblede olduğu için değil, beytullah ta herhalde rabbimiz oturduğu için değil, değil mi Allah’ın evi diyoruz. O zaman bu bambaşka bir şey. O semboldür, sembol üzerinden insanın Allah’a kulluğu vurgulanır. Teslimiyette budur zaten.





44-) Ve lem nekü nut'ımul miskiyn;



"Yoksulu doyurmazdık." (A. Hulusi)



44 - Ve fukaraya yemek yedirmezdik. (Elmalı)





Ve lem nekü nut'ımul miskiyn ve yine biz hiçbir zaman yoksulu gönüllü bir biçimde doyurur değildik, doyurmadık.





45-) Ve künna nehudu me'alhâidıyn;



"(Nefsanî zevklere) dalanlarla beraber dalardık!" (A. Hulusi)



45 - Batakçılarla dalar giderdik. (Elmalı)





Ve künna nehudu me'alhâidıyn ve biz yine günaha dalanlarla birlikte dalanlardandık. Günaha kim dalarsa onunla birlikte olur biz de dalardık.



Kur’an ın neresinde hâid, “ha” da fiili gelmişse bir tek yeri hariç derler ya, naçizane ben onun da hariç olduğu kanaatinde değilim, Kur’an da ki tüm bu kökten gelen fiiller olumsuz kullanılır. Kim günaha dalarsa biz de dalardık. Peki günaha birlikte daldığınıza mı mazeret göstereceksiniz. O zaman ve kûnu me'as sadikıyn. (Tevbe/119) ne kadar önemli oluyor değil mi? Sadıklarla, doğrularla, dürüstlerle, vahye sadakat gösterenlerle, Allah’a verdiği söze sadık olanlarla, iman sözüne sadık olanlarla beraber olun. Sadık olun demiyor bakınız, sadıklarla beraber olmadan Allah’a verdiği söze sadakat gösterenlerle beraber olmadan sadıklardan olunmaz çünkü.





46-) Ve künna nükezzibu Biyevmiddiyn;



"Din sürecini de (Sünnetulah'ı - yapılanların sonucunun kesinlikle yaşanacağı realitesini) reddederdik!" (A. Hulusi)



46 - Ve ceza gününe yalan derdik. (Elmalı)





Ve künna nükezzibu Biyevmiddiyn ve yine biz din gününü yalanlardık. Yani hesap gününü, yani ahireti. Aslında tüm sapmaların tüm günahların, tüm isyanın, tüm tuğyanın, tüm azgınlıkların temelinde ahirete inanmamak yatar. Çünkü ahirete iman adalete imandır. Ahirete iman hesaba imandır. Bir gün hesap vereceğine inanmayan kimseyi kim tutabilir, ne tutabilir. Eğer yaptıklarının hesabının sorulmayacağına inanmıyorsa, sorulacağına inanmıyorsa bunun önüne kim durur Allah aşkına. İnsanoğlunun egosunu kim doyurur, kim.





47-) Hattâ etânelyakıyn;



"Sonunda yakîn (hakikatle yüzleşmek) oluştu!" (A. Hulusi)



47 - Tâ gelinciye kadar bize o yakîn. (Elmalı)





Hattâ etânelyakıyn en sonunda ölüm geldi çattı, ahiret geldi çattı. Ahiret gelip çatıncaya kadar biz ahiretin varlığına inanmıyorduk. 4 husus cehennemliklerin vasfı olarak sayılıyor dikkat buyurun. Yukarıda ki 4 husus. Yüzümüz Allah’a dönük değildi, yoksulu doyurmuyorduk. Namazla yoksulu doyurmak arasında ki bağlantı sadece burada mı? Bir de maun suresini okuyalım orada daha girift, daha iç içe görürüz bunları.



Yine Bakara suresinin 3 – 5 . ayetlerini okuyalım. Yine Mü’minun suresinin girişini okuyalım. Kur’an ın bir çok yerinde bu irtibat kurulmuş. Yoksulu doyurmakla Allah’a ibadet arasındaki yi kopardığınızda Allah’a ibadette etmemiş sayılıyorsunuz, sayılıyoruz. Feveylün lil musalliyn. (Mâun/4) yazıklar olsun böylesi ibadet edenlere denilenlerden oluyoruz Allah korusun, Rabbim böyle etmesin.





Devam ediyor c sayfasına geçiniz.

Müddessir (32-56) toplu olarak BURADA bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder