28 Nisan 2014 Pazartesi

İslamoğlu Tef. Ders. KIYAMET SURESİ (01-04) (184-B)a









Yeni suremiz Kıyamet suresi. Kıyamet suresi elimizde ki mushafın 75. suresi. Fakat tabii nüzul sırasında 75. sıraya gelmiyor. Adını büyük kıyam manasında ki, büyük kalkış, küresel kalkış, ne küreseli evrensel kıyam manasındaki adını ilk ayetinden ve muhtevasından alıyor.



Zamanı; Suremiz Mekki. Bunda hiç kuşku yok. Hatta kari’a, mürselat, Beled, Tarık, Tıyn gibi boykot öncesi surelerin hizasına yerleştirmemiz gerekiyor bizce sureyi. Fakire göre bu sure Kalem’den sonra Necm den önce inmiş olmalı. Kalem den önce inmiş olamaz. Necm suresinden de sonra inmiş olamaz. Çünkü Necm de müşriklerin putlarına karşı açık bir savaş ilanı var. Kalem suresinde de henüz o savaşın ilan edilmediğini, yavaş yavaş muhataplarla aranın açılmaya başlandığını görüyoruz. Bu sure bu ikisi arasında olmak durumundadır.



Konusu adından da anlaşılacağı gibi Kıyamettir. Gerçekte bu surenin konusu insandır. 5 kez el insan kullanılır surede. Muhatabına zımnen sorar öldükten sonra ne olmayı düşünüyorsun ey insan. Hani bir çocuğa sorarız ya; Büyüyünce ne olacaksın yavrum? Bu sure de insana soruyor. Ölünce ne olacaksın ey insan. Ölünce ne olacağımızı soruyor.



Eyahsebul'İnsanu en yutreke süda. (36)Yoksa insan başıboş bırakılacağını mı zannediyor diyor. Bu surenin berceste ayetinde diyor bunu. İşte şimdi o ayetin geçtiği muhteşem sureyi, bu muhteşem burca tırmanabiliriz.










1-) Lâ uksimu Bi yevmil kıyameti;



Kıyamet sürecindeki gerçekliğe;(A. Hulusi)



01 - Yo... Kasem ederim o kalkma gününe (yevmi kıyamete)(Elmalı)





Lâ uksimu Bi yevmil kıyameh Lâ aslında olumsuzluk edatı. Yok, hayır, değil di. Fakat burada neye gelmiş; Uksimu; ben yemin ederim ibaresinin başında lâ gelmişse bu ikisini bir biçimde te’lif etmek lazım. Bunu kadiym müfessirlerimizin kahir ekseriyatı te’kit olarak görürler. Bizce bu görüşe katılmamız mümkün değil. Çünkü te’kit edatları Arap dilinde çok: İnne, enne gibi birçok te’kit edatı var. Yine fiillerin başında kad, lekad, vegat, bir çok te’kit edatı var. İsimlerin başında da, fiillerin başında da gelen bir çok te’kit edatı var. “lâm” Tekit olarak kullanılabilir. İnne te’kit olarak kullanılabilir, “vav te’kit olarak kullanılabilir. “fe” Tekit olarak kullanılabilir ve daha bir çok edat var. neden lâ gelsin, hem de zahiri manasının aksine.



Şöyle de anlayanlar olmuş; Yemin etmem, yemine gerek yok. Biz bu manayı da tercih etmiyoruz ve fakirin tercih ettiği mana; bundan ötesi yok, işte ben yemin ediyorum, Allah olarak ben yemin ediyorum. Allah yemin ediyorsa dahası var mı? Bundan öte söz olur mu? İşte ben yemin ediyorum, ötesi yok. İşte ben yemin ediyorum Bi yevmil kıyameh kıyamet gününe ben yemin ediyorum.



İşte bu. Rabbimiz yemin ediyorsa orada insanın tüyleri diken diken olmaz mı? Rabbim sen mi yemin ediyorsun. Ben kim oluyorum ki rabbim sana inanmayayım. Bunu istiyor bizden, bunu dememizi istiyor, niye bunu deyince rabbimizin nesi artacak? Hiçbir şeyi. Peki bizim neyimiz artacak? Her şeyimiz, bizi,m varlığımız artacak, bizim ruhumuz artacak, bizim cennetimiz var olacak bunu dememizle. Çünkü biz o zaman şah damarımızdan uzaklaşmayacağız. Kendimizi kaybetmeyeceğiz, rabbimizi kaybetmeyeceğiz.



Geldiği 8 yerin hepsinde de Allah’a isnat edilir. Lâ uksimu. Yemini. Yeminle başlayan ilk surede budur. Hu yeminle başlayan uksimu yeminiyle başlayan nüzul sürecinde ki ilk sure de budur.





2-) Ve lâ uksimu Bin Nefsil Levvameh;



Ve Nefs-i Levvâme'ye (hakikate ters düştüğünü fark edip pişmanlığını yaşayan bilince) kasem ederim! (A. Hulusi)



02 - Yine yo... Kasem ederim o pişman cana (nefsi levvameye) (Elmalı)





Ve lâ uksimu Bin Nefsil Levvameh kendini kınayan can, kendini kınayan insan şahit olsun, veya insana yemin ediyorum, ötesi yok. Söz bitti. Yine ben yemin ediyorum ki kendini kınayan insana. Veya ben insanın kendini kınayacağına yemin ediyorum. Eğer kıyamet gününe inanmazsa, kıyamet gününü hesaba katmazsa, hesap gününü hesaba katmazsa, hesap gününe göre yaşamazsa insanın kendini kınayacağına işte ben yemin ediyorum, ötesi yok.



Burada ki en Nefsil Levvameh irfan ekolü tarafından sanki müspet bir kullanım gibi ele alınıyor. Doğru değil. Aşağıda da geleceği gibi, bu aşağıda açılacak; Kıyamette artık kaybetmiş olan, kaybettiği içinde kendini kınayan ve mazeret arayan insan tipine tekabül ediyor. Yoksa dünyada kınayan değil. Ahirette kınayan insan. Onun için nefsi levvame, iyi bir nefis değil, olumlu değil, müspet değil. Ahirette iş işten geçtikten sonra kendini kınayan insan tipidir bu. Ayetleri okuduğumuzda onu görüyoruz zaten.





3-) Eyahsebul'İnsanu ellen necme'a 'ızameh;



İnsan, onun kemiklerini asla cem' etmeyeceğimizi mi sanıyor? (A. Hulusi)



03 - İnsan sanır mı ki derleyemeyiz kemiklerini? (Elmalı)





Eyahsebul'İnsanu ellen necme'a 'ızameh yoksa insan kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor. Parçayı dile getiriyor ki bütünü anlayalım diye. İnsan kendisini toplayamayacağımızı mı sanıyor. Yoktan var eden, vardan var edemez mi? Yoktan yaratan dağılmışı toplayamaz mı. Dağılmış olanı toplayamayacağımızı mı düşünüyor inkarcı tip.





4-) Bela Kadiriyne 'alâ en nüsevviye benaneh;



Evet! Onun parmak uçlarını bile tesviye etmeye (parmak izlerini bile aynen oluşturmaya) kaadirleriz. (A. Hulusi)



04 - Evet derleriz kadir olarak tesviyeye bile parmaklarını. (Elmalı)





Bela Kadiriyne 'alâ en nüsevviye benaneh yoo..! aksine biz parmak uçlarına varana dek onları yeniden inşa etmeye kadiriz. Parmak uçlarına varana dek;



Aslında bu parmak uçları Benan, bütünün en küçük parçasını temsil etse gerektir. Parmak; her şeyi tuttuğumuz, yaparken hep kullandığımız organ. Aslında iş yapmak parmak ucuyla ifade edilir. Ellerimizle yaptıklarımızdan bahsetmişti ya, işte ellerimizle kazandığımız her şey aslında parmaklarımızla kazandığımızdır.



Bir de parmak ucundan kasıt eğer bu uçsa, Allah’ın imzası vardır orada, özellik oradadır. Allah’ın imzası gerçi her yerimizdedir. Gözümüzün retinasından tutun da kanımızın grubuna varana kadar, DNA mıza, RNA mıza varana kadar her yerimizde vardır. Hatta yüzlerimizde, simalarımızda. Çünkü hiçbir insan başka bir insana tıpkı benzemez. Ama özellikle parmak ucuna atılan imzayı görmezden gelemeyiz, ilahi imzayı. 6.5 milyar insanın, 6.5 milyar parmak izi var. Ölmüşleri de sayınız. 6.5 değil 65 milyar olsa 65 milyar parmak izi içinden iki tanesi birbirinin aynı değildir. Allah’ın yaratışında ki ihtişama bakar mısınız. Şu yeryüzünde birbirinin aynı iki ağaç bulamazsınız. Şu yer yüzünde birbirinin aynı iki taş bulamazsınız. Allahuekber..! Hatta toprakta öyle. Alın laboratuarda inceleyin, 3 km. öteden bir toprak alın, onun 3 km. berisinden toprak alın götürün, içindeki mineraller aynı mı bir bakın. Toprağa bile bir kimlik vermiş rabbimiz. Rabbimiz her şeye bir kimlik vermiş, insana da vermişte insan kimliğini yırtıp atıyor. İşte onun için insana vahiy gelmiş. Allah’ın verdiği kimliğin neresini beğenmedin ey insan. Seni yaratan sana kimlik vermeyecek de kim verecek, Aslında bu.



Parmak ucumuz; Ebu Davud da gelen bir hadiste efendimiz şahadet getirirken parmağını kaldırırmış; Eşhedü en lâ ilahe illallâh. Ne demek bu? Allah’ın birliğine ben şahit olurum. Ey insan, sen kim oluyorsun da Allah’ın birliğine şahit oluyorsun. Sen şahit olmasan Allah bir olmayacak mı. Sen şahit olmasan Allah var değil mi (Haşa) Ama Allah bana şahit ol diyor. Şahide ihtiyaç duyduğu için mi? Asla. Peki niçin? Bana onur vermek istiyor, şeref vermek istiyor. Ey kul bana şahit olur musun. Kurban olayım, nasıl olmam ya rabbi.



Bir de olmam diyenleri düşünün, işte aslında parmak ucumuz antenimiz gibidir, sanki ötelerle bağlantı kuruyor şehadet getirirken. Ben idrakini dile getiriyor. Ya rabbi “ben” idrakim yoksa sana şahitte olamam demeye getiriyor. Çünkü ben diye başlıyor; Eşhedü; Ben şahit olurum, ben şahadet ederim. “Ben” diyemeden Allah diyemez.



Eskiler karıştırırlardı bencillikle “ben” demeyi. Bencillik ayrı şey, “ben” idraki ayrı şey. Bu ikisini birbirine karıştırmayalım. “Ben” idraki olmayanın şahsiyeti olmaz.



Devam ediyor b sayfasına geçiniz.

Kıyamet suresini toplu olarak BURADA bulabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder